Bulut '' Çarpık kentleşme sonucu, kontrolsüzce büyümüş ve maalesef halen de büyümekte olan güzel İstanbul için çoğu zaman olası “Doğu Marmara Depremi ” hakkında, deprem içerikli televizyon programlarında, bilim insanları bile konuşmaktan imtina ediyorlar. Halkı korku ve paniğe itmekten korkuyorlar. Evet böyle de bir olasılık var ama varolan bir gerçeği de sümen altı yapmak ne kadar doğru? Aslında yapılması gerek son derece basit. Gelin birlikte birde bardağın dolu tarafından bakalım. Günümüzde cümlelerimize sızmış bir kavram var “Toksit Pozitiflik” ben bu düşünce yapısına kesinlikle katılmıyorum. Pozitif düşünerek zihni berraklaştırıp, verimliliği arttırmak, bir nevi kişinin kendi doktoru olmasının önüne ket vuruyor. Algı yönetiminin son derece vahşice kullanıldığı bu günlerde, dostlarıma telkinde bulunurken kullandığım bir cümle vardır, kendi karanlığından önünü göremez olma''…
Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı, ülkesinin kanayan yaralarına merhem olmaya çalışan bir bireyim. Güzel ülkemde, öylesine muhteşem beyinler var ki, kıyıda köşede kalmış, beni kim dinler ya da ciddiye alır mı veya sesimi nasıl duyuracağım diyen pırıl pırıl bir “Genç Nesil” var… Sorunlar belli, çözümler alternatifli. Haydi gelin o zaman birlikte “Fikirlerimizi, Projelerimizi” paylaşalım.Ben bir vatandaş olarak, “Deprem Gerçeği” konusunda çeşitli çalışmalar, projeler ürettim. Yakın tarihte de tüm Türkiye’de bir çalışma zemini oluşturmayı planlıyorum. Vatanımızın kanayan yaralarından birisine de hep birlikte tampon olalım, merhem olalım. Şikayet etmek eleştirmek yerine, çorbada biz gençlerinde tuzu olsun diyelim… Ülkeye katkı Vatan Borcudur… Muhtaç olduğun kudret damarlarında ki asil kanda mevcuttur (Mustafa Kemal Atatürk)
